77 - MÜRSELÂT SÛRESİ

SÛRE HAKKINDA ÖZET BİLGİ

Mürselat Sûresi, Mekke-i Mükerreme’de (Mina’da) 33. sırada nazıl olmuştur... 50 ayettir... Adını, ilk ayetinin ilk kelimesinden alır... “Mürselat”, irsal olunanlar, salınanlar, gönderilenler, demektir...

Mürselat Sûresinde: Ba’sı-kıyameti (kıyamı?) -neşri gerçekleştiren realite, üzerlerine yemin edilecek kadar hak’tır... O günün insan için önemine binaen bu sûre içinde, tam on defa: “O Gün yalanlayanların vay haline!” deniliyor!... Kıyamet/ölüm esnasının olayları... Rasûllerin vakitlendirilmesi... Fasl Günü ve onu yalanlayanlar... Üç çatallı gölge... Mazeret geçersizdir... Muttekıylerin cezası... Rüku’ edemeyenler...

Hakikat’ı bulmak, gerçeğe ermek için Kur’an’dan başka iman edilecek söz aramanın abesliği,... gibi önemli konular açıklanmaktadır...

AYETLERİN MÂNÂSI

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHIYM

1-) Velmurselati `urfa;
Andolsun o ard arda irsal olunan (ilahi rüzgar) lara.

2-) Fel`asıfati `asfa;
Şiddetle esip de savuranlara/mahvedenlere.

3-) Vennaşirati neşra;
İyice neşredenlere (diriltip ayağa kaldıranlara).

4-) Felfarikati ferka;
iyice farkedenlere (hakiki ile sahteyi birbirinden ayıranlara).

5-) Felmülkıyati zikra;
Zikri (ilahi ilmi, vahyi) ilka edenlere (bırakanlara).

6-) `Uzren ev nüzra;
Özr (mazeret) yahut nüzr (uyarı) olmak üzere.

7-) İnnema tu`adune levakı`;
(Evet, işte bunlara andolsun ki) vad’olunduğunuz (ba’s?) mutlaka vaki (olan bir realite)’dir (yemin edilen nesnelere, olgulara bir bakın?).

8-) Feizennücumu tumiset;
Yıldızlar silindiğinde (ışıkları söndüğünde),

9-) Ve izesSemau furicet;
Sema yarıldığında,

10-) Ve izelcibalu nusifet;
Dağlar kökünden sökülüp atıldığında/savrulup dağıtıldığında,

11-) Ve izerRusulu ukkıtet;
Rasûller vakitlendirildiklerinde.

12-) Lieyyi yevmin üccilet;
Hangi gün için te’cil (te’hir) edil (miş) diler?.

13-) Liyevmilfasl;
Fasl (ayırdetme, tafsil) Günü için.

14-) Ve ma edrake ma yevmulfasl;
Fasl Günü’nü sana bildiren nedir (bilirmisin Fasl Günü’nü) ?.

15-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (ba’s’i, neşri) yalanlayanların vay haline (uyanmadan ölenlerin vay haline) !.

16-) Elem nühlikil`evveliyn;
Evvelkileri helak etmedik mi?.

17-) Sümme nutbi`uhümül`ahıriyn;
Sonra ahirini (sonra gelenleri) de onlara (evvelkilere) tabi ederiz (onlar da helak olurlar).

18-) Kezâlike nef`alu Bilmücrimiyn;
İşte (Bi-) mücrimleri (suçluları; müşrikleri) böylece yaparız.

19-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (ba’si, rücu’yu) yalanlayanların vay haline (uyanmadan ölenlerin vay haline) !.

20-) Elem nahlukküm min main mehiyn;
Sizi mehiyn (basıt) bir su’dan yaratmadık mı?.

21-) Fece`alnahu fiy kararin mekiyn;
 (Nitekim) onu sağlam bir karargahta kıldık (oluşturduk, tuttuk).

22-) İla kaderin ma`lum;
Ma’lum bir kadere kadar.

23-) Fekaderna* feni`melKadirun;
Biz ölçüleyip takdir ettik... Ne güzel ölçüleyip takdir edenleriz!.

24-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (kıyam’ı, rücu’yu) yalanlayanların vay haline (uyanmadan ölenlerin vay haline) !.

25-) Elem nec`alil`Arda kifata;
Arz’ı bir toplanma yeri kılmadık mı?.

26-) Ahyaen ve emvata;
Diriler ve ölüler için (dirileri evlerinde, ölüleri kabirlerinde?).

27-) Ve ce`alna fiyha revasiye şamihatin ve eskaynaküm maen furata;
Orada yüksek (haşmetli, azametli) sabit dağlar oluşturduk ve size tatlı bir su içirdik/suvardık.

28-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (ba’s’i, neşri, rücu’yu) yalanlayanların vay haline (uyanmadan ölenlerin vay haline) !.

29-) İntaliku ila ma küntüm Bihi tükezzibun;
Haydi, (B gerçeğince) kendisini yalanlamakta olduğunuz şeye (ölüm ötesi gerçeğinize) gidin.

30-) İntaliku ila zıllin ziy selasi şu`ab;
Haydi üç çatallı gölgeye gidin (şimdi),

31-) La zaliylin ve la yuğniy minelleheb;
Ne gölgelendirir ve ne de (renk renk) alev’den kurtarır (gölgeye).

32-) İnneha termiy Bişererin kelkasr;
Muhakkak ki o (üç çatallı gölge, B sırrınca) kasr (saray, dağ) gibi kıvılcımlar atar.

33-) Keennehu cimaletun sufr;
Sanki o (kıvılcımlar) sarı halatlar/çift hörgüçlü iri develer gibidir.

34-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (ba’s’i, neşri) yalanlayanların vay haline (arınmadan ölenlerin vay haline) !.

35-) Hazâ yevmu la yentıkun;
Bu nutkedemeyecekleri (konuşamayacakları) gündür.

36-) Ve la yü`zenü lehüm feya`tezirun;
Onlara izin de verilmez ki mazeret beyan etsinler.

37-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (Ahiret’i) yalanlayanların vay haline (uyanmadan ölenlerin vay haline) !.

38-) Hazâ yevmulfasl* cema`naküm vel`evveliyn;
Bu Fasl (hüküm, ayırdetme, tafsil) Günü’dür... Sizi ve evvelkileri cem’ettik (imiz gün).

39-) Fein kâne leküm keydün fekiydun;
Eğer bir hileniz/tuzağınız (marifetiniz) var ise, hadi bana bir hile yapın (atlatın beni; bu şartlardan sıyrılın?).

40-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (ba’si, yaşam gerçeklerini) yalanlayanların vay haline (takvaya ulaşmadan ölenlerin vay haline) !.

41-) İnnelmüttekıyne fiy zılalin ve `uyun;
Muhakkak ki muttekıyler (korunanlar), gölgelerin ve kaynakların içindedirler.

42-) Ve fevakihe mimma yeştehun;
Ve iştiha ettiklerinden (canlarının çektiklerinden) meyvaların (içindedirler).

43-) Külu veşrebu heniy`en Bima küntüm ta`melun;
Yaptığınız çalışmalardan dolayı (B sırrınca) afiyetle yeyin ve için!”.

44-) İnna kezâlike neczilmuhsiniyn;
Doğrusu biz muhsiynleri (müşahadelerinde Hak’dan gayrı bulunmayanları) böylece cezalandırırız.

45-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (ba’s’i, neşri, haşrı) yalanlayanların vay haline (uyanmadan ölenlerin vay haline) !.

46-) Külu ve temette`u kaliylen inneküm mücrimun;
 (Ey arınma-korunma çalışması yapmayanlar; yaşam gerçeklerini-kendilerini yalanlayan perdeliler!) “Yeyin ve azcık faydalanın... Muhakkak ki siz mücrimlersiniz”.

47-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (sistem’i) yalanlayanların vay haline (uyanmadan ölenlerin vay haline) !.

48-) Ve iza kıyle lehümurke`u la yerke`un;
Onlara (müşriklere): “Rüku’ edin (eğilin, eriyin?)!” denildiğinde, rüku’ etmezler.

49-) Veylün yevmeizin lilmükezzibiyn;
O Gün (hakikatını) yalanlayanların vay haline (uyanmadan ölenlerin vay haline) !.

50-) Febieyyi hadiysin ba`dehu yu`minun;
Artık Ondan (Kur’an’dan; Kur’an’ın verdiği bu büyük haberden) sonra (gerçeği telakki etmek ve uyarı için) hangi söze iman ederler?.

SUREYİ YAZDIR

Kurân-ı Kerîm B Meâli'nde arayın

Kurân "B" Meâli

• Bu eser Kurân-ı Kerîm'i "oku"ma anlayışında bir ilk ve tek mealdir...

• Bu eser şimdiden, kitap ve makaleler için "Referans", "Faydalanılan Eser", "Alıntı Kaynağı" ve "Kaynak Eser" olmaktadır...

• Gelecekte de yazılacak eserlere referans olma, üzerine araştırma yapılma ve kaynak olma potansiyeline sahip bir eserdir.

• İşte bu nedenle; Bu eserin öncelikle İnternet platformunda sonra da günlük yaşamımızda duyurulması hususu çok önemlidir...

• Ve en önemlisi; "İnsanın kendi hakikatini anlama" yolunda yazılmış bu eserin herkesle paylaşılması hususudur!

• Siz de elinizden geldiğince bu siteyi arkadaş, dost ve herkesle paylaşın ve duyurun...

Kurân "B" Meâlini duyurun!


Facebook'da paylaş Twitter'da paylaş Daha Fazla...

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı