56 - VÂKIA SÛRESİ

SÛRE HAKKINDA ÖZET BİLGİ

Vakıa Sûresi, Mekke döneminde 46.sırada nazıl olmuştur... 96 ayettir... Adını, ilk ayetinde geçen ve sözlük olarak vaki gerçek, vuku bulacak, doğacak şey anlamına gelen “vakia”dan alır... Bir Kur’an kelimesi olarak ise “kıyamet”, “ölüm” ya da “ölüm-kıyamet ile keşfedilen gerçek” anlamlarına gelir...

Vakıa Sûresinde: Yalanlanması mümkün olmayan gereçeğin vuku bulması, kıyamet-ölüm olayı, insan sınıfları, ashabı yemin-ashabı şimal ve sabikun ile ilkler-sonlar, Muhammedilerin önemi, cennet-cehennem özellikleri ve nimetleri, israr edilen büyük günah, ilk ve son neş’etler, yıldızların mevkıleri, büyük yemin, Kur’an-ı Kerim saklı bir Kitab’ta korunmaktadır, arınmayan Kur’an-ı Kerim’e dokunamaz, vefat süreci ve ölümle keşfolunan gerçek, mukarrebun ve ashabı yeminin müşahadesi,... gibi bir çok önemli husus açıklanmaktadır...

Vakıa Sûresi hakkında bazı Hadis-i Şerifler:

Kim her gece Vakıa Sûresini okursa, yoksulluk-ihtiyac musibeti ona ebediyyen isabet etmez”.

Vakıa Sûresi zenginlik sûresidir... Onu kıraat edin ve çocuklarınıza onu öğretin”.

Vakıa Sûresini kadınlarınıza öğretiniz... Muhakkak ki o zenginlik sûresidir”.

AYETLERİN MÂNÂSI

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHIYM

1-) izâ vekâatil vâkıatü;
O vakıa (vuku bulacak gerçek; ölüm) vuku bulduğunda.

2-) leyse livak’atiha kazibeh;
Onun gerçekleşmesini yalanlayacak yoktur.

3-) Hafıdatün Râfiatün;
(O vakıa) alçaltıcıdır (nar ehlini), yükselticidir (Nur ehlini).

4-) iza rüccetil’Ardu recca;
Arz (beden) şiddetli bir sarsılışla sarsıldığında,

5-) ve büssetilcibalü bessa;
Dağlar hurdahaş edildiğinde,

6-) fekânet hebâen münbessa;
(Nihayet) dağılmış toz olduğunda.

7-) ve küntüm ezvâcen selâseh;
Siz üç nev’i olacaksınız:

8-) feashabül meymeneti mâ ashabül meymeneh;
Ashab-ı Meymene (sağ taraf’ın ashabı; saiydler; kitapları sağ taraftan verilenler?), ne ashab-ı meymenedir?.

9-) ve ashabül meş’emeti ma ashabül meş’emeh;
Ashab-ı meş’eme (sol tarafın ashabı; şakıyler; kitapları sol taraftan verilenler), ne ashab-ı meş’emedir?.

10-) ves sabikunes sâbikun;
Sabikun (saadet ve şakavet ehlini öne geçenler), sabikundur (öne geçen türdür; ehlullah’dır).

11-) ülâikel mukarrebun;
İşte onlar mukarrebun’dur (Allah’a yaklaştırılmışlar; Yakiyn sahipleri).

12-) fiy cennatin naıym;
Naim (ni’met) cennetlerindedirler.

13-) sülletün minel’evveliyn;
Çoğunluğu evvelkilerdendir.

14-) ve kaliylün minel’ahıriyn;
Azı sonrakilerdendir.

15-) alâ sürurin mevdûnetin;
Mevdune (işlenip süslenmiş, bitişik, sıra sıra dizilmiş) tahtlar üzerindedirler.

16-) müttekiiyne aleyha mütekabiliyn;
Onlar (tahtlar) üzerinde karşılıklı yüz yüze durur halde yaslananlar olarak.

17-) yetufü aleyhim vildanün muhalledûn;
Üstlerinde (çevrelerinde) ebedi kılınmış (ölümsüz) vildan (veliyd’ler, genç-zinde hizmetçiler, kuvveler) tavaf eder/dolaşır.

18-) Biekvabin ve ebâriyka ve ke’sin min maıyn;
Maiyn’den (kaynak’tan, gözle görünür akar sudan B sırrınca doldurulmuş) testilerle, ibriklerle ve kaselerle.

19-) lâ yusaddaune anha ve lâ yünzifun;
Ne başları ağrır ondan ne de akılları gider sarhoş olurlar (içimlerinin sonu yok; maiyn de tükenmez-sonsuz).

20-) ve fakihetin mimma yetehayyerun;
Seçip tercih edeceklerinden (beğeneceklerinden) de bir meyva.

21-) ve lahmi tayrin mimma yeştehun;
Ve iştahlandıklarından (canlarının çektiği) kuş eti.

22-) ve hurun ıyn;
Ve Hur-i Iyn (iri gözlü, gözlerinin beyazı çok beyaz, siyahı çok siyah beyaz tenli dişi eşler-huriler?).

23-) keemsalil lü’lüilmeknun;
Korunmuş-saklı (sedef’te büyümüş?) incilerin misali gibi.

24-) cezâen Bimâ kânu yamelûn;
Yaptıklarına bir ceza (karşılık; çalışmalarından hasıl olan B sırrınca neticeler) olarak.

25-) lâ yesmeune fiyha lağven ve la te’siyma;
Orada ne bir lağv (boş, batıl-fani) söz duyarlar ve ne de günah olan birşey.

26-) illâ kıylen Selâmen Selâma;
Sadece “Selam, Selam” denilir (kayıtlanmazlar?).

27-) ve ashabül yemiyni ma ashabülyemiyn;
Ashab-ı Yemiyn (sağ tarafın ashabı, saidler, mutlular) ne ashab-ı yemindir (bilir misiniz?) ?.

28-) fiy sidrin mahdud;
Budanmış/soyulmuş/dikenleri alınmış (arındırılmış?) bir sidr (meyvesi nıbk olan sedir ağacı?) içinde,

29-) ve talhın mendud;
Meyvaları istiflenmiş (yemişleri tatlı-lezzetli) muz ağacı içinde,

30-) ve zıllin memdud;
Yayılmış (sonsuz) bir gölgede,

31-) ve mâin meskûb;
Çağlayarak dökülüp akan bir su’da,

32-) ve fâkihetin kesiyretin;
Pek çok meyva (türü) içinde,

33-) lâ maktuatin ve lâ memnuah;
 (Ki o meyvalar) ne kesilir (tükenir) ve ne de yasaklanır,

34-) ve füruşin merfuah;
Ref’olunmuş döşekler içinde (dirler).

35-) inna enşe’nahünne inşâen;
Muhakkak ki biz onları (dişileri, yepyeni) bir inşa edişle inşa ettik.

36-) fecealnahünne ebkâra;
Onları bakireler kıldık (hep yeni; dokunulmamış gibi).

37-) uruben etraba;
(Ki o bakireler) eşlerine aşık (ve eşi tarafından sevilen) ve yaşıtlardır (rütbe farkı logosu olmayan nurdan cennet gözdeleridir).

38-) liashabilyemiyn;
(Bunlar) ashab-ı yemin (saidler) içindir.

39-) sülletün minel’evveliyn;
(Ashab- Yemin) bir cemaat evvelkilerdendir.

40-) ve sülletün minel’ahıriyn;
Bir cemaat ta sonrakilerdendir.

41-) ve ashabüşşimâli mâ ashabüşşimâl;
Ashab-ı Şımal (sol tarafın ashabı; şakıyler, uğursuzlar; hakikatından perdeliler), ne ashab-ı şimaldır?.

42-) fiy semumin ve hamiym;
Semum (zehirleyici bir radyasyon) ve hamiym (kaynamış bir su; taassubi bilgi ve şartlanmalara) içinde,

43-) ve zıllin min yahmum;
Simsiyah dumandan bir gölge (tabiat zulmeti) içinde,

44-) lâ bâridin ve lâ keriym;
(Ki o gölge) ne serindir (yakiyn yok?) ve ne de keriym (cömert, faydalı).

45-) innehüm kânu kable zâlike mütrefiyn;
Muhakkak ki onlar bundan önce mutrefiyn (dünyevi-şehvani imkanların bolluğu ile şımaran, ni’metleri yerli yerinde kullanmayanlar) idiler.

46-) ve kânu yusırrune alelhınsil azıym;
O büyük günah (şirk haline dayalı, hakikattan gafil eylem ve iddalar; taassub) üzerinde de ısrar ederlerdi.

47-) ve kânu yekûlune eiza mitna ve künna türaben ve ızâmen einna lemeb’usun;
Ve: “Öldüğümüz, toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, gerçekten biz ba’solunacak mıyız?” derlerdi.

48-) eve abaunel’evvelun;
Evvelki babalarımız/atalarımız da mı?”.

49-) kul innel’evveliyne vel’ahıriyn;
De ki: “Muhakkak ki evvelkiler de sonrakiler de”.

50-) lemecmûune ilâ miykati yevmin mâlum;
Ma’lum bir günün mi’katında (buluşma vaktinde) elbette toplanacaklardır”.

51-) sümme inneküm eyyühed dâaallûnel mükezzibun;
Sonra muhakkak ki siz ey (Diyn’i) yalanlayıcı (sırat-ı müstakıym’den) sapkınlar!.

52-) leâkilune min şeçerin min zakkûm;
Elbette (siz) zakkum ağaçlarından yiyeceksiniz.

53-) femâliune minhel butûn;
Karınları (nızı) ondan dolduracaksınız.

54-) feşâribune aleyhi minel hamiym;
Onun üzerine kaynar sudan içeceksiniz.

55-) feşâribune şürbelhiym;
Hiym (hastalığı dolayısıyla içtikçe suya kanmayan susamış develer)’in içişi gibi içeceksiniz (vehim-hırs).

56-) hazâ nüzülühüm yevmed diyn;
Diyn (ceza) günüde onların nüzülü (onlara inen, ziyafet) işte budur.

57-) nahnu haleknaküm felevlâ tusaddikun;
Biz, yarattık sizi (varlığınız yoktur)... Tasdik etmeniz gerekmez mi (bizi) ?.

58-) eferaeytüm ma tümnûn;
Akıttığınız meniyi gördünüz mü (bir düşünün) ?.

59-) eentüm tahlükunehu em nahnül hâlikun;
Onu siz mi yaratıyorsunuz yoksa yaratanlar biz miyiz?.

60-) nahnü kadderna beynekümül mevte ve ma nahnü Bi mesbukıyn;
Aranızda ölümü biz takdir ettik ve biz (Bi-) önüne geçilenler değiliz.

61-) alâ en nübeddile emsaleküm ve nünşieküm fiy ma lâ talemun;
Size bedel/yerinize emsallerinizi/benzerlerinizi (beden, nesil) getirelim ve sizi bilemeyeceğiniz şekilde (yeniden) inşa edelim (bilmeniz için aslınıza rücu’nuzu sağlayalım) diye (ölümü takdir ettik).

62-) ve lekad alimtümün neş’etel’ulâ felevlâ tezekkerûn;
Andolsun ki ilk neşe’t’i (yaratışı) bildiniz... Peki tezekkür etmeniz (seyr-i sülük yapmanız; idrak dairenizi tamamlamanız) gerekmez mİ?.

63-) eferaeytüm ma tahrüsûn;
Ekmekte olduğunuzu gördünüz mü (bir düşünün) ?.

64-) eentüm tezreunehu em nahnüzzariun;
Onu siz mi bitiriyorsunuz yoksa bitirenler biz miyiz?.

65-) lev neşau lecealnahu hutamen fezaltüm tefekkehun;
Eğer dileseydik onu elbette bir hutam (kuru-cansız bitki, faydalanılması sözkonusu olmayan çöp) kılardık da şaşar kalırdınız/pişman olurdunuz (da:).

66-) inna lemuğremun;
Muhakkak ki biz borçlanmışlarız (ektiğimiz boşa gitti)”.

67-) bel nahnu mahrumun;
Hayır, biz mahrumlarız” (derdiniz).

68-) eferaeytümül maelleziy teşrebun;
İçmekte olduğunuz o su’yu (ilmi; kozmik bilinci) gördünüz mü (bir düşünün) ?.

69-) eentüm enzeltümuhu minelmüzni em nahnül münzilun;
Onu müzn’den (beyaz bulutlardan, Sema’dan, yağmurlu buluttan) siz mi inzal ettiniz yoksa inzal ediciler biz miyiz (yoksa nasıl bilebilirdiniz) ?.

70-) lev neşau cealnahu ücacen felevla teşkürun;
Eğer dileseydik onu acı (bir su) kılardık... Şükretmeniz gerekmez mi?.

71-) eferaeytümün narelletiy turun;
Çakmakta olduğunuz (Musa’nın da gördüğü) o ateş’i gördünüz mü (bir düşünün) ?.

72-) eentüm enşe’tüm şecerateha em nahnülmünşiun;
Onun ağacını (?) siz mi inşa ettiniz yoksa inşa ediciler biz miyiz?.

73-) nahnu cealnaha tezkireten ve metâan lilmukviyn;
Onu mukviyn (çöl arazisinde/dünyada konaklayıp göçenler) için bir tezkire (öğüt-ibret-hatırlatma) ve bir meta (faydalanma) kılan biziz.

74-) fesebbıh Bismi RabbikelAzıym;
Öyleyse Rabbinin İsm-i A’zamı (?) ile (B sırrınca, ism-i a’zamı olarak) tesbih et!.

75-) felâ uksimu Bi mevâkıın nücum;
Yıldızların mevkılerine (yer aldığı yapıya) /müneccemen nazıl olan Kur’an’ın bölümlerinin indiği ve nisbet edildiği vakitlere ve mevkılerine (B sırrınca) kasem ederim.

76-) ve innehu lekasemün lev talemune azıym;
Ki eğer bilirseniz, gerçekten bu aziym bir kasemdir (?).

77-) inneHU leKur’ânun Keriym;
Muhakkak ki O (aklı küll), Kur’an-ı Keriym’dir.

78-) fiy Kitabin meknun;
Korunmuş/saklı bir Kitab’tadır.

79-) lâ yemessuHU illel mutahherun;
O’na arınıp tahir olanlardan başkası dokunamaz.

80-) tenziylün min Rabbil âlemiyn;
 (Kur’an-ı Keriym) Rabb’ül Alemiyn’den tenziyl (tafsile indirme)’dir.

81-) efeBi hazel hadiysi entüm müdhinun;
Şimdi siz bu (Bi-) hadis’i (?) mi hafife alıp önemsemiyorsunuz/münafıkça-ahmakça davranıyorsunuz?.

82-) ve tec’âlune rizkaküm enneküm tükezzibun;
Rızkınızı (n şükrünü) yalanlamanız mı kıldınız?.

83-) felevlâ izâ beleğatil hulkum;
Ya (can) boğaza geldiğinde!.

84-) ve entüm hıyneizin tenzurûn;
O zaman siz bakıp durursunuz.

85-) ve nahnu akrebü ileyhi minküm ve lâkin lâ tubsırun;
Biz ona sizden daha yakınızdır, fakat görmezsiniz.

86-) felevlâ in küntüm ğayre mediyniyn;
Eğer siz cezalanmayacaklar (yaptığının neticesini görmeyecekler) olsaydınız (diyn, sistem diye bir şey yoksa);

87-) terciuneha in küntüm sadikıyn;
Eğer doğru söyleyenler iseniz, onu (canı) geri döndürsenize!.

88-) feemma in kâne minel mukarrebiyn;
Eğer (o can) mukarrebun (yaklaştırılanlar) dan ise;

89-) feravhun ve reyhanün ve cennetü naıym;
(Eğer öyle ise) Ravh (rahatlık; tam vasıl olma), Reyhan (güzel koku) ve Naiym Cenneti vardır.

90-) ve emma inkâne min ashabil yemiyn;
Ve eğer (o can) Ashab-ı Yemiyn’den ise;

91-) feSelâmün leke min ashabilyemiyn;
(Eğer öyle ise): “Ashab-ı Yemin’den senin için bir Selam var” (denilir).

92-) ve emma in kâne minel mükezzibiyneddalliyn;
Eğer (o can) sapkın yalanlayıcılardan ise;

93-) fenüzülün min hamiym;
(Eğer öyle ise ona) kaynar sudan bir nüzül (iniş, ziyafet),

94-) ve tasliyetü cahıym;
Ve Cahıym (Cehennem)’in ateşine maruz kalma vardır.

95-) inne hazâ lehuve hakkul yakıyn;
Muhakkak ki bu Hakkel Yakıyn (bilfiil yaşanacak bir gerçek)’dir.

96-) fessebbih Bismi Rabbikel Azıym;
Öyleyse Rabbinin İsm-i A’zamı ile (B sırrınca, ism-i a’zamı olarak) tesbih et!.

SUREYİ YAZDIR

Kurân-ı Kerîm B Meâli'nde arayın

Kurân "B" Meâli

• Bu eser Kurân-ı Kerîm'i "oku"ma anlayışında bir ilk ve tek mealdir...

• Bu eser şimdiden, kitap ve makaleler için "Referans", "Faydalanılan Eser", "Alıntı Kaynağı" ve "Kaynak Eser" olmaktadır...

• Gelecekte de yazılacak eserlere referans olma, üzerine araştırma yapılma ve kaynak olma potansiyeline sahip bir eserdir.

• İşte bu nedenle; Bu eserin öncelikle İnternet platformunda sonra da günlük yaşamımızda duyurulması hususu çok önemlidir...

• Ve en önemlisi; "İnsanın kendi hakikatini anlama" yolunda yazılmış bu eserin herkesle paylaşılması hususudur!

• Siz de elinizden geldiğince bu siteyi arkadaş, dost ve herkesle paylaşın ve duyurun...

Kurân "B" Meâlini duyurun!


Facebook'da paylaş Twitter'da paylaş Daha Fazla...

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı