SÛRE HAKKINDA ÖZET BİLGİ
Kevser Sûresi’nin, Mekke-i Mükerreme’de 15.sırada nazıl olduğu meşhur rivayettir... 3 ayettir... Kur’an’ın en kısa sûresidir... Adını, Hz.Rasûlullah s.a.v.e a’ta olunan Kevser’i haber veren ilk ayetindeki “el-Kevser”den alır... Sûre’nin diğer bir adı da “Nahr” (kurban kesme) Sûresi’dir...
“Kevser”, “kesret” kelimesinini bir türevi olup şu manalara gelir:
Çokluğun ifrat derecesi, Kesret’in gayesine eren durum...Tam tafsil... Sünnetullah Ma’rifeti... Kur’an... İslam... Cennet’te Hz.Rasûlullah s.a.v.in Havz’ı (tüm cennet nehirlerinin kaynağı; ondan içenin bir daha susamayacağı)...
Kevser Sûresi’nin nüzülü ile ilgili bir açıklama:
Hz.Rasûlullah’ın oğlu Hz.Kasım vefat ettiğinde müşrikler:
“inne Muhammeden ebter” (muhakkak Muhammed ebter’dir) ve “asbeha Muhammedun ebtere” (Muhammed ebter oldu), dediler...
“ebter” sözcük olarak güdük, tamamlanmamış, soyu kesik, vefatından sonra adı sanı anılmayan, demektir...
Hadis-i Şerif’te ise;
“Bismillah ile başlamayan her iş, EBTERdir (güdük kalır)”, diye tarif edilir... Yani “Bismillah”sız başlamalara, kararlara, iş ve aktivitelere “ebter” deniyor...
Çok ilginçtir ki Kevser Sûresi “Bismillah” ile nazıl olmuştur... Yani Kur’an’da bulunan 114 sûrenin hepsi, başında “Bismillah” ile nazıl olmamıştır... Zaten her sûre bütün olarak inmemiştir... Ancak, mesela Fatiha Sûresi ve Kevser Sûresi “Bismillah” ile nazıl olmuştur...
Şöyle ki:
Enes B. Malik r.a. anlatıyor:
Hz.Rasûlullah s.a.v. bir iğfa’, yani hafif uyku halinde dalmıştı... Derken tebessüm ederek başını kaldırdı... Biz: Ya Rasûlallah sizi güldüren nedir?, deyince: “Bana az önce bir sûre nazıl oldu”, buyurdu ve okudu:
“BismillahirRahmanirRahıymi inna a’tayna kel’Kewser, feSalli liRabbik veNHar, inne şanieke hüwel’Ebter”
Sonra buyurdu ki: Bilirmisiniz KEWSER nedir?.. “Allah ve Rasûlü en bilir” dedik...
Buyurdu ki: O bir NEHİRdir; onu bana Aziyz ve Celiyl olan Rabbim, va’detti/cennette verdi... Onda pek çok hayır var... O bir HAWZdır ki ümmetim kıyamet günü ona gelecek, kapları yıldızlar sayısıncadır... Derken içlerinden bir kul titreyerek çekilir atılır... Ey Rabb’im, o benim ümmetimdendir, derim... Buyurulur ki: Bilmezsin senden sonra onlar (sünnetinin yerine) neler ihdas ettiler?”
“Her Nebî’nin bir Havz’ı vardır ve Nebîler hangisinin su içmeye geleni fazla olursa iftihar ederler... Ben, su içmeye geleni en çok olan, olacağımı umuyorum”
Hadis-i Şerif’te Kevser (diğer bir adı da Nahr) Sûresi’nin iniş şeklindeki bir incelik te “uyku”da nazıl olmasıdır... Malum ki Efendimiz Hz.Rasûlullah’ın Ceddi İbrahim Halilullah’a da, oğlunu kurban etmesi emri “uyku”da verilmiştir... Bu demektir ki her iki vahyi de direk sözler olarak değil, rüyayı tabir eder gibi sembollerini çözerek değerlendirmek gerek... Ne Hz.İbrahim’in oğlu hakiki olarak boğazlandı, ne de bu sûredeki “kurban kes” emri sırf zahiri mana ile sınırlıdır...
Kevser Sûresinde: Efendimiz Hz.Muhammed s.a.v.e i’ta edilen “Kevser”... O’na (ve dolayısıyla O’nun ümmetine) emredilen Namaz ve Nahr (kurban kesmek)... Ebter kime denir?... konuları anlatılmaktadır...
AYETLERİN MÂNÂSI
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHIYM
1-) İnna a`taynakel Kevser;
Muhakkak ki biz verdik sana O Kevser’i (Kesret’te Tekliğin müşahadesini; en mazhar sensin) !.
2-) Fe salli li Rabbike venhar;
O halde Rabbin için (o Rabbani müşahadenin gerçekleşmesi için) bilfiil salat (Tam Namaz’ı) ifa et (Ettehiyyatu lillahi vasSALAVATU... diyerek teşehhüdü ifa etmek sana mümkündür) ve (tam fena’yı, tam yakınlığı sağlayan) kurbanı kes.
3-) İnne şanieke hüvel`ebter;
Muhakkak ki sana buğzedip uzak duran (el-As b. Vail) var ya, asıl odur ebter (güdük, soyu kesik; Baka’dan mahrum).